OSCAR DOSYASI: And the Oscar Goes to .
Daha çok Oscar ödülleri olarak bilinen Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi Ödülleri çok eleştirilen, kimi zaman küçümsenen ama aynı zamanda genele baktığımızda yılın en çok beklenen ödülleri. Ödüllerin hakkaniyeti ile ilgili tartışma olsa da bu durum çok merak edildiği gerçeğini değiştirmiyor. Ödül töreni ise adeta bir şampiyonanın final maçı gibi. Üniversite yıllarında çoğu filmi izlememiş olsam da sabaha kadar takip ettiğim bir ödül töreniydi. Ancak daha sonra bu durum saçma gelmiş olacak ki ödül törenlerini hiç takip etmez oldum. Hatta ödülleri kimin aldığını bile çok önemsemedim. Ancak bu yıl hayatımda ilk kez hemen hemen tüm kategorilerde filmlerin en az %80'inini izledim ve ödülleri gerçekten merak ediyorum. Bunu da kendi içimde tutmak istemedim ve Oscar'ı takip etmek isteyip de filmlerin hepsi hakkında fikri olmayanların ilgileneceği bir liste yapmak istedim. Listede her kategoriye ilişkin tahminlerim, gönlümden geçen adaylar ve alması halinde çok mutlu olmayacaklarım ile adaylara ilişkin kısa yorumlarım var. Ancak daha teknik kategorilerde haddim olmadığını düşünerek tek tek yorum yapmak istemedim. Umarım keyifle okursunuz ve Oscar takibinize katkı sağlamış olurum.
EN İYİ FİLM
Favorim: Birdman (1), Boyhood (2)
Gönlümden Geçen: Whiplash (1), Büyük Budapeşte Oteli (2)
Alırsa Üzüleceğim: Keskin Nişancı
Herhalde şaka olmalı bu filmin aday olması. ABD milliyetçiliği pompalanmasını zaten bekliyordum ama Hurt Locker bile bu filmin yanında savaş karşıtı film kalır. Ancak tek sorun bu değil. Bu kısmı olmasa bile çok iyi bir film değil açıkçası. Eastwood inişli çıkışlı bir yönetmenlik kariyerini sahip. Gran Torino ya da Iwo Jima'dan mektuplar gibi çok özel filmleri var ama bu film onların çok çok uzağında.
Çok ses getirdi, çok ödül aldı. Sinematografi muazzam. Oyunculuklar eksiksiz. Malzeme müthiş ancak ben ortaya çıkan yemeği çok sevemedim. Biraz fazla pişmiş geldi açıkçası. Ayrıca öykü de ilgimi çekmedi. Yine de filmin A kalite olduğu açık. Zaman zaman 50'lerin kara filmlerine yakınsaması ise en sevdiğim tarafı. Oscar'ın bence en büyük favorisi ama gönlümden geçeni değil.
Oscar'ın ikinci favorisi. Ancak favori olmasının temel sebebi 12 yılda çekilmiş olması gibi görülüyor. Yapılan her övgüde bu vurgulanıyor ancak bir filmi değerlendirirken çekim hikayesi en ufak ölçüt olmamalı. Bu film 12 yılda çekilmemiş olsa gerçekten bu noktada olur muydu? Bence olmazdı, bu nedenle aldığı ve alacağı ödüllerin bir kısmını hak etmediğini düşünüyorum.
Kazanmasını istediğim iki filmden biri. Adeta Wes Anderson yıllarca birkaç istisna hariç benzer şablona sahip rengarenk filmleri Büyük Budapeşte Oteli'ne hazırlık olsun diye çekmiş. Hazırlıklar tamamlanınca da bu muhteşem filme sıra gelmiş.. Wes Anderson'ın ayrıksı ve net bir tarzı vardır. Ya seversiniz ya çok sıkılırsınız. Ama Büyük Budapeşte Oteli'ni keyifle izlememek herhalde çok mümkün değil.
Son yılların yükselen yıldızı Benedict Cumberbatch'ın başrolünü oynadığı ve 2. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin enigma şifresini kıran Alan Turing'in hayatını anlatan kaliteli bir film. İzlerken kendinizi kaptırıyorsunuz. Filmi çok sevdim ama "Her Şeyin Teorisi" gibi benzer şeyleri benzer kalitede anlatan çok film izlemiş olduğumuz için kazanması beklenmemeli.
Ne yazık ki izleme fırsatı bulamadım.
Çok güzel bir film. Çok önemli bir bilim insanı olan Hawking'i tanıtmak gibi muazzam bir işlevi de var. Filmde şöyle olsaydı ya da böyle olsaydı denecek çok az şey var. Eksiksiz, yeterli, kaliteli. Ancak şu var ki klişe bir film. Ve benzer şeyleri anlatan o kadar çok film izledik ki.. Hatta bu yılın adaylarında bile yakınsayan bir film varken Oscar alması şaşırtıcı olur.
Bu blogda yazdığım ilk filmdi. Hatta bir blogda film değerlendirmesi yazmaya yönelten bir filmdi. Çok etkilemişti beni. Düşük bir bütçeyle çekilen iyi oyunculuklara ve yönetime sahip kimisinin çok sevdiği kiminin de pek beğenmediği yani değerlendirmelerin ortası olmayan bir film. Ben çok sevenlerdenim. En çok da büyük olaylarla uğraşmayan, basit bir sinema filmi olması beni etkiledi. Tek konuya odaklı, dallanıp budaklanmayan ama alt metinleri de olan özel bir film. Pek beklemiyorum ama çok sevinirim kazanırsa.
EN İYİ YÖNETMEN
Favorim: Innaritu (1), Linklater (2)
Gönlümden Geçen: Wes Anderson
Alırsa Üzüleceğim/Şaşıracağım: YOK
Alejandro Gonzalez Innaritu ? Birdman
Filmi çok sevmemiş olsam da yönetimine hayran olmamak elde değil. Inarritu zaten rüştünü ispat etmiş gelecekte muhtemelen 'büyük yönetmen' olarak adlandırılacak bir isim. Biutiful ile çarpışan öyküler formülünden çıkmıştı. Bu çıkışı devam ettirmesi iyi olmuş. İlk ikisi müthiş olsa da Babil'de o tarz sıkmaya başlamıştı. Favorim ya da gönlümden geçen değil ama Linklater alacağına o alsın derim.
Richard Linklater ? Çocukluk
Linklater'ı çok severim. Ama bu filmi sevemedim. Yukarıda da bahsi geçen 12 yıl meselesinin bu kadar dillendirilmesi bu filme dair sinirimi en çok bozan detay. Filmde iyi bir yönetmenlik söz konusu olsa da bu ödülü almayı gerektirecek özel bir şey de göremedim. Ama aldığı ödülleri ve hakkında yazılanları takip ettiğimde favorim Linklater.
Bennett Miller, Foxcatcher
Ne yazık ki izleme fırsatı bulamadım.
Wes Anderson ? Büyük Budapeşte Oteli
Geldik gönlümden geçene. Anderson hayranıyım. Her filmini izledim, kısa filmleri dahil. Hepsinden bir tat aldım ama Büyük Budapeşte Oteli'nde bir adım ileri gitmiş. Umarım bir sürpriz olur da alır bu ödülü.
Morten Tyldum, The Imitation Game
Temiz iş. Hatasız, eksiksiz, fazlasız bir yönetim. Abartısı yok. Biraz klişesi var. Ama fark yaratacak bir tarafı da yok.
EN İYİ ERKEK OYUNCU
Favorim: Eddie Redmayne - Her Şeyin Teorisi (1), Michael Keaton ? Birdman (2)
Gönlümden Geçen: Benedict Cumberbatch ? The Imitation Game
Alırsa Üzüleceğim/Şaşıracağım: Bradley Cooper, Keskin Nişancı
Steve Carell ? Foxcatcher
Ne yazık ki izleme fırsatı bulamadım. Ama Carell çok değer verdiğim bir oyuncu.
Bradley Cooper, Keskin Nişancı
Silver Linings Playbook'da çok sevmiştim Cooper'ı. Bu filmde de aslında çok iyi oynuyor. Ama filme o kadar gıcığım ki tarafsız bakamıyorum. Bu filmin herhangi bir ödül almasını istemiyorum.
Benedict Cumberbatch ? The Imitation Game
Her Sherlock hayranı gibi benim de gönlümden geçen isim. Bence harika oynamış. Rolün hakkını sonuna kadar vermiş. Bir başkası bu etkiyi yapamazdı ama çok gçlü rakipleri var..
Michael Keaton ? Birdman
O güçlü rakiplerden ilki. Çok sevmediğim filmde bile beni hayran bıraktırdı kendisine. Tim Burton'ın Batman'ı burada da harika bir Birdman oluyor. (Herhalde tesadüf değildir). Kendi kendine konuştuğu sahnelerde unutulmaz bir performans çiziyor.
Eddie Redmayne - Her Şeyin Teorisi
Ve ikinci güçlü rakip. Üstelik Akademinin en sevdiği rol tipidir fiziksel engeli ya da psikolojik sorunu olan birini canlandırmak. Ama bu filmdeki engel de az buz değil. Yine de üstesinden fazlasıyla gelmiş. İzlerken bazen Hawking'in kendisi mi diyor insan. Tamam Benedict hayranıyım ama Eddie Redmayne alırsa da bu ödülü hiç üzülmem.
EN İYİ KADIN OYUNCU
Favorim: Julianne Moore ? Still Alice
Gönlümden Geçen: Marion Cotillard - İki Gün ve Bir Gece
Alırsa Üzüleceğim: Rosamund Pike ? Kayıp Kız
Marion Cotillard - İki Gün ve Bir Gece
Hem filmi çok sevim hem de Cotillard'ı. Aslında sevdiğim bir oyuncu değil ama burada hakkını vermek lazım. Filmdeki gel gitli ruh halleri gözümün önünde. Onunla birlikte duygulanıyor, sinirleniyor, üzülüyoruz. Umarım alır bu ödülü.
Felicity Jones ? Her Şeyin Teorisi
Hawking'in fedakar ve cefakar eşini çok iyi bir biçimde canlandırmış. İyi bir oyunculuk var ama öyle akılda kalacak unutulmayacak bir performans yok ortada. Biraz da tam başrol olmamış olmasının da etkisi var gözümde sönük kalmasında.
Julianne Moore ? Still Alice
Filmi izleyemedim ama hakkında okudukları Moore'un favori olduğunu düşünmemi sağladı.
Rosamund Pike ? Kayıp Kız
Özel bir performans göremedim ama çok övüldü. Bence izleyiciler karakterin enteresanlığından etkilenip Rosemund Pike'yi övdü. Ama burada ilginç ve göz alıcı olan benim gözümde karakterdi onu canlandıran aktris değil.
Reese Witherspoon ? Yaban
Zorlayıcı bir rol. Hakkı verilmiş. Onunla birlikte yürümüş gibi oluyorsunuz o zorlu yolculuğu ama akılda kalan bir tarafı da yok bence. Aday olacak kadar iyi ama kazanacak kadar değil.
EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU
Favorim: J.K. Simmons ? Whiplash
Gönlümden Geçen: J.K. Simmons ? Whiplash (1); Robert Duvall ? Yargıç (2)
Alırsa Üzüleceğim/Şaşıracağım: Yok
Robert Duvall ? Yargıç
Herhalde JK Simmons olmasaydı en güçlü favori olurdu. Klişelerle dolu vasatın biraz üstü bir filmi neredeyse tek başına iyi bir film haline getiren müthiş bir oyunculuk. Duvall'ın kariyerindeki ilk filmlerden biri "To Kill a Mockingbird" en önemli hukuk filmlerinden biriydi. Kariyerindeki en önemli film serisinde (Godfather) ise bir avukatı canlandırıyordu. Burada da yargıç. Duvall biyografisinde hoş bir detay...
Ethan Hawke ? Çocukluk
Ethan Hawke bilindik performansını yinelemiş. Bunu yermek değil bilakis övmek için söylüyorum. Hatta bence filmdeki tek gerçek A Sınıfı oyunculuk onundu. Bu kadar güçlü adayların olmadığı bir yıla denk gelseydi daha fazla öne çıkardı. Ama bence gittiği gibi dönecek evine.
Edward Norton ? Birdman
Ethan Hawke için söylediklerimin aynısı E. Norton için de geçerli. İkisi de en sevdiğim aktörlerden. Norton da muazzam oynamış. Çok da oynadığı tarzda bir rol değil üstelik (E. Hawke'dan farklı olarak). Ama rakipler çok güçlü.
Mark Ruffalo ? Foxcatcher
Yorum yok.
J.K. Simmons ? Whiplash
Oyunculuğu göstermek için kolay bir rol ama Simmons öyle böyle oynamamış. Sadece rolün hakkını vermemiş, filmin tüm hakkını tek başına vermiş diyebiliriz. Filmde eleştirilen bir husus Terence Fletcher karakterinin geçmişinin anlatılmamasıydı. Ben buna karşı çıkmıştım zira Simmons'ın her bakışında zaten geçmiş gelecek her şey görülüyordu.
EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU
Favorim: Patricia Arquette ? Çocukluk
Gönlümden Geçen: Emma Stone ? Birdman
Alırsa Üzüleceğim: Patricia Arquette ? Çocukluk
Adaylar
Patricia Arquette ? Çocukluk
Keira Knightley ? The Imitation Game
Emma Stone ? Birdman
Meryl Streep ? Sihirli Orman
Laura Dern? Yaban
EN İYİ ANİMASYON
Favorim: 6 Süper Kahraman(1); Ejderhanı Nasıl Eğitirsin 2 (2)
Gönlümden Geçen: The Tale of Princess Kaguya
Alırsa Üzüleceğim/Şaşıracağım: Hayat Kitabı
6 Süper Kahraman
Bence ödülün favorisi. Hak etmiyor da diyemem. Klişelerden çok uzak değil ama yine de kendine has bir anlatım bulmuş olması güzel. Sağlıkçı tombul robot her ne kadar animasyonlarda artık klasikleşmiş bir yan karakter tiplemesi (Frozen'daki kardan adam; Tangled'daki komutan at Maximus vb.) olsa da çok eğlendiriyor. Dramı da komedisi de macerası da yerli yerinde. Benim gönlümden geçen aday olamması ise bunları bir adım öteye taşıyacak bir yanı yok. Prenses Kaguya olmasaydı benim de gönlümden geçerdi.
Hayat Kitabı
Konu çok sığ. Daha ötesi kurgu rezalet. Daldan dala konmalar vb. Çizimlerin farklılığı ve güzelliği dışında hatırlanacak bir film değil.
Kutu Cüceleri: Yaratıklar Aramızda
Basit bir film ama sığ değil en azından. Ama bir sinema filminden ziyade TV çizgi filmi tadında. Konu olarak da uzunca bir kısa filmden fazlası değil.
Ejderhanı Nasıl Eğitirsin 2
Çok özel ve anlamlı bulduğum bir filmin çok yapay ve anlamsız bulduğum devamı. Görüntü olarak çıtayı çok üst bir noktaya koymuş. Hani, parayı bastırınca oluyor artık diyebilirsiniz ama bu filmdeki çizimler/detaylar şimdiye kadar iyi dediklerimizin çok üstünde. Ama çok kötü ve klişe bir senaryoya sahip. Ödül alabilir ama umarım almaz.
The Tale of Princess Kaguya
Stüdyo Gibli'nin son harikası. En az Miyazaki animasyonları kadar güzel. Diğer adaylarla kıyasladığımızda diğerleri çocuk filmi kalıyor. Konusunu bir Japon efsanesinden almış. Elbette efsaneye göre farklılıklar var. Ama özü aynı. En güzel tarafı da vıcık vıcık romantizmin, tüketim toplumu ritüellerinin de etkisiyle her kız çocuğuna 'bir prenses gibi' olmaları salık verildiği bir dönemde anti-prenses filmi olması. Biraz fazla uzun olmuş olması bir eleştiri olabilir. Ama onun dışında kolay unutulamayacak bir film.
YABANCI DİLDEKİ EN İYİ FİLM
Favorim: Leviathan
Gönlümden Geçen: Mandariinid
Alırsa Üzüleceğim/Şaşıracağım: Ida
Ida
Üst düzey bir görüntü yönetimine sahip bir film. Oyunculuklar da çok iyi. Ancak filmi izledikten bir süre sonra aklınızda kalan pek bir şey yok. Yani özetle ortada kayda değer bir konu yok. BAFTA'yı kazanması beni şaşırttı. Umarım şaşırtmaya devam etmez.
Leviathan
Konusu Rusya'da geçmiş olsa da çok evrensel bir film. Hobbes'u, Üniversite yıllarımı, Siyasi Düşünceler Tarihi dersini, Mehmet Ali Ağaoğulları hocamı hatırlatan, devletin/otoritenin/gücün leviathanlığını çok iyi bir şekilde yansıtan sağlam bir film. Mandalinaları izleyene kadar en iyi olduğuna emindim ama sonra gönlüm Rusya'nın güneyine kaydı. Benim için filmin tek sorunu şuydu; simgesel anlatım o kadar üst düzeydeydi ki bir yerden sonra 'burada neye gönderme yapıyor' moduna girip yorulmaya başladım takip ederken.
Mandariinid
Gerçekten çok özel bir film. Savaş karşıtlığını bu kadar zarifçe ve bilgece anlatan çok az film vardır. Filmi izlerken hep 2002'de en iyi yabancı film ödülünü alan No Man's Land aklımdaydı. Umarım Mandalinalar da onun gibi Oscar'ı alır ve bu durum daha çok insanın onu izlemesine vesile olur.
Timbuktu
İzleme fırsatı bulamadım.
Wild Tales
İzleme fırsatı bulamadım.
EN İYİ UYARLAMA SENARYO
Favorim: Her Şeyin Teorisi
Gönlümden Geçen: Whiplash (1), Her Şeyin Teorisi (2)
Alırsa Üzüleceğim/Şaşıracağım: Keskin Nişancı
Adaylar
Keskin Nişancı
The Imitation Game
Inherent Vice
Her Şeyin Teorisi
Whiplash
EN İYİ ÖZGÜN SENARYO
Favorim: Birdman
Gönlümden Geçen: Gece Vurgunu(1), Büyük Budapeşte Oteli (2)
Alırsa Üzüleceğim/Şaşıracağım: Çocukluk (Özel bir senaryo görmedim açıkçası. Aday olması bile şaşırtıcı.)
Adaylar
Birdman
Çocukluk
Foxcatcher
Büyük Budapeşte Oteli
EN İYİ KURGU
Favorim: Whiplash
Gönlümden Geçen: Whiplash
Alırsa Üzüleceğim/Şaşıracağım: Keskin Nişancı
Adaylar
Keskin Nişancı
Çocukluk
Büyük Budapeşte Oteli
The Imitation Game
Whiplash
EN İYİ GÖRÜNTÜ YÖNETİMİ
Favorim: Birdman
Gönlümden Geçen: Ida
Alırsa Üzüleceğim/Şaşıracağım: Yok
Adaylar
Birdman
Büyük Budapeşte Oteli
Ida
Mr. Turner
Unbroken
EN İYİ MAKYAJ VE SAÇ TASARIMI
3 adaydan ikisini izlemediğim için yorum yapmam anlamsız ama Büyük Budapeşte Oteli bu kategoride gayet iyiydi.
EN İYİ ŞARKI
Favorim: Özgürlük Yürüyüşü (Glory) (Hem kaliteli hem de şaşaalı bir şarkı olduğu için)
Gönlümden Geçen: Lego Filmi (Everything Is Awesome) (diğer şarkılardan farklı bir formasyonu sahip olduğu ve çok eğlenceli olduğu için)
Adaylar
Lego Filmi (Everything Is Awesome)
Özgürlük Yürüyüşü (Glory)
Beyond The Lights (Grateful)
Glen Campbell: I'll Be Me (I'm Not Gonna Miss You)
Begin Again (Lost Stars)
EN İYİ SOUNDTRACK
Filmleri izlerken böyle bir yazı yazacağımı düşünmemiştim o nedenle açıkçası yorum yapacak kadar dikkat etmemişim. Şöyle bir hafızamı yokladığımda Büyük Budapeşte Oteli ve The Imitation Game daha aklımda kalmış gibi. Demek ki bunlar en iyisi : )
EN İYİ YAPIM TASARIMI
Favorim: Büyük Budapeşte Oteli
Gönlümden Geçen: Büyük Budapeşte Oteli
Adaylar
Büyük Budapeşte Oteli
The Imitation Game
Yıldızlararası
Sihirli Orman
Mr. Turner
EN İYİ KOSTÜM TASARIMI
Favorim: Büyük Budapeşte Oteli
Gönlümden Geçen: Büyük Budapeşte Oteli
Adaylar
Büyük Budapeşte Oteli
Inherent Vice
Sihirli Orman
Malefiz
Mr. Turner
EN İYİ SES KURGUSU
Favorim: Birdman
Gönlümden Geçen: Birdman (1), Boğun Eğmez (2)
Adaylar
Keskin Nişancı
Birdman
The Hobbit: Beş Ordunun Savaşı
Yıldızlararası
Boğun Eğmez
EN İYİ SES MİKSAJI
Favorim: Whiplash
Gönlümden Geçen: Birdman
Adaylar
Keskin Nişancı
Birdman
Yıldızlararası
Boğun Eğmez
Whiplash
EN İYİ GÖRSEL EFEKT
Favorim: Interstellar
Gönlümden Geçen: Dawn of the Planet of the Apes
Adaylar
Captain America: The Winter Soldier
Dawn of the Planet of the Apes
Guardians of the Galaxy
Interstellar
X-Men: Days of Future Past